Merhaba, ben Buse. Göktürk Radyo’nun haber köşesinde bundan sonra sizlerle olacağım. Gündelik hayatlarımıza bir nebze de olsa dokunacak konulara değinmeye çalışacağım. Bu ilk yazımda ise sizlere kısa bir merhaba demek ve önümüzdeki haftalarda birlikte neler konuşabileceğimizden bahsetmek istiyorum.
Sabah gözümüzü açtığımız andan gece uyumadan önceye dek gözlerimiz ekranlara bakıyor. Gün boyu sosyal medya araçlarında geziyor, haber sitelerine bakıyor, videolar izliyor ve reklamlara maruz kalıyoruz. Peki bütün bu içeriklerin arkasında ne var? Her gördüğümüz içeriğe inanmalı mıyız? İşte tam burada yeni medya okuryazarlığı devreye giriyor. Yeni medya okuryazarlığı, belki de hepimizin bilmeden ihtiyaç duyduğu bir beceri: gördüğümüz bilgiyi sorgulamak, doğru ile yanlış bilgiyi ayırt etmek, paylaşılan içeriklerin etkisini anlamak… Çünkü artık sadece izleyici değiliz; aynı zamanda üreten, paylaşan, yorum yapan aktif katılımcılarız. Geleneksel medya olan televizyon, radyo, gazete vb. araçlar bizlere güven verirdi oysa şimdi ki yeni medya öyle mi? Bu yüzden medyayı anlamak, onu doğru okumak ve gerektiğinde eleştirmek, dijital çağda ayakta kalmanın en önemli yollarından birisi haline geldi.
Bireysel olarak bu beceriyi geliştirdiğimizde, yanlış bilgi bombardımanlarına karşı daha dirençli olabiliriz. Toplumsal olarak ise daha bilinçli bir iletişim kültürü inşa edebiliriz. Eğitimde, iş hayatında, gündelik yaşamda kısacası her yerde yeni medya okuryazarlığına ihtiyacımız var.
Ben de bu köşede sizlerle, bu kavramın hayatımıza nasıl dokunduğunu, bizlere ne gibi fırsatlar sunduğunu ve hangi risklere dikkat etmemiz gerektiğini paylaşacağım. Bugün sadece merhaba dedim; ama önümüzdeki haftalarda birlikte yeni medya okuryazarlığının önemi yolculuğuna çıkacağız.
Yeni yazılarda görüşmek üzere, hoşça kalın…








3 Yorum
Hoşgeldin, iyi ki geldin 🙂
Önemli bir konuya değinmişsiniz Buse hanım hoşgeldiniz iyiki varsınız 🌸
Hoşgeldin ve hayırlı olsun Buse… “okur-yazar” olunabilmesi konusu; toplumun her katmanında bilinç eksikliği nedeniyle en önemli sorunlardan biri iken… “taşın altına el koyan”lardan olman nedeniyle de kutlarım.