Kış Depresyonuna ve D Vitamini Eksikliğine Karşı Kalkanlarınızı Hazırlayın
Merhaba Radyo Göktürk takipçileri,
Sıcak geçen bir Kasım ayının ardından, “Mevsimlerin kafası karışık” dediğimiz günleri geride bıraktık. Hatırlarsanız bir önceki yazımızda bedeninizi bu geçişlere karşı uyarmıştık. Artık takvimler 11 Aralık’ı gösteriyor ve kış, soğuk yüzünü resmen hissettirmeye başladı. Göktürk’te ve İstanbul genelinde bu hafta gri bulutların hakimiyeti var, hatta hafta sonuna doğru yağmurlu ve serin bir hava bizi bekliyor.
Peki, gökyüzü griye döndüğünde ruh haliniz de aynı renge bürünüyor mu? Sabahları yataktan kalkmak zorlaşıyor, karbonhidratlı yiyeceklere olan ilginiz artıyor mu? Eğer cevabınız evet ise, yalnız değilsiniz. Kış depresyonu (Mevsimsel Duygudurum Bozukluğu) kapıda olabilir.
Bugün, sertleşen havalara ve azalan gün ışığına karşı bedenimizi ve ruhumuzu nasıl koruyacağımızı, “Cuma Enerjisi” yazımızda bahsettiğimiz o içsel sıcaklığı kışın tam ortasında nasıl sürdürebileceğimizi konuşacağız.
Güneş Gitti, Mutluluk Bitti mi?
Günlerin kısalması ve güneş ışığının azalması, beynimizdeki kimyasal dengeyi doğrudan etkiler. Mutluluk hormonu olarak bilinen serotonin azalırken, uyku hormonu melatonin artar. Bu da kendinizi sürekli yorgun, isteksiz ve hüzünlü hissetmenize neden olabilir. Ancak teslim olmak yok! İşte bu gri günleri “renkli” geçirmenin 5 bilimsel ve pratik yolu:
1. D Vitamini Depolarını Kontrol Edin Güneşin cömert davranmadığı bu günlerde D vitamini seviyelerimiz hızla düşüşe geçebilir. D vitamini eksikliği sadece kemik ağrılarına değil, depresif ruh haline ve bağışıklığın düşmesine de zemin hazırlar. Doktorunuza danışarak gerekirse takviye almaya başlamanın tam zamanı. Unutmayın, D vitamini “güneş ışığı vitamini”dir; güneş yoksa takviyesi şarttır.
2. Işığı Kovalayın İstanbul’un bu hafta sonu hava tahmini yağmurlu ve kapalı gösteriyor olsa da, bulutların arasından sızan gün ışığı bile evdeki lambadan daha değerlidir. Öğle molasında 15-20 dakikalık kısa bir yürüyüşe çıkın. Pencerelerinizin önünü açın, perdeleri sonuna kadar aralayın. Gözlerinizin doğal ışıkla temas etmesi, biyolojik saatinizi (sirkadiyen ritim) düzenlemeye yardımcı olur.
3. Tabağınızda Renkler Olsun Daha önce beslenmenin öneminden bahsetmiştik; ancak kışın kurallar biraz değişiyor. Serotonin üretimine destek olmak için Triptofan açısından zengin besinlere yönelin. Muz, kakao (bitter çikolata), ceviz, hindi eti ve yumurta bu dönemde en iyi dostlarınız. Ayrıca Omega-3 kaynağı balıkları haftada iki kez sofranızdan eksik etmeyin.
4. Sosyalleşmek İçinizi Isıtır Soğuk hava insanı eve kapatmaya meyillidir. “Battaniye altı ve dizi keyfi” cazip gelse de, sosyal izolasyon kış hüznünü besler. Bu hafta sonu yağmura aldırmadan dostlarınızla sıcak bir kahve sohbeti planlayın. Radyo Göktürk’te sevdiğiniz bir programı dinlerken sevdiklerinizle o anı paylaşmak bile ruh halinizi iyileştirecektir.
5. Hareket Edin, Isının Sonbahar yorgunluğuna karşı önerdiğimiz egzersizler kışın da geçerli. Soğukta vücut ısısını korumanın en doğal yolu hareket etmektir. Spor salonuna gitmek zor geliyorsa, evde yapacağınız 20 dakikalık yoga veya basit esneme hareketleri endorfin salgılatarak sizi canlandıracaktır.
Hafta Sonu İçin Küçük Bir Not: Önümüzdeki günlerde İstanbul genelinde yağış geçişleri ve rüzgar bekleniyor. Şemsiyenizi yanınızdan ayırmayın, ama daha da önemlisi “kat kat giyinme” (soğan modeli) kuralını uygulayın. Ani sıcaklık değişimleri bağışıklığınızı şaşırtmasın.
Sağlığınızın da neşenizin de yerinde olduğu, gri havalara inat rengarenk bir hafta sonu dilerim. Haftaya Perşembe görüşmek üzere!
Sağlıcakla kalın…







