“… ne oluyor?”
“Ne oluyor?” sorusunu bazen insan kendine de sorar. Üstelik… yaptığı bazı ‘okumaların’ çıkarımları, cevap niteliğinde olduğunda bile sorar. Dünya da, uzun süredir devam eden “dengeler yeniden kuruluyor!” ya da; “değişen dünya düzeni” gibi ilkini de kapsayan, iki retorik var. Bendeniz köşe yazmaya henüz başladığım içindir ki; kendi- kendime, “dünyada olup bitenlerden de yazarım bazı haftalar da ama memleket meselelerinden sıra geldiğinde…” dediğim için ülkemiz siyasetini yakından ilgilendiren bazı gelişmeler yaşanıyor. Özellikle de; son birkaç haftadır. Sağ olsunlar!.. Taraflı olsa da; kimi zaman, haber olarak önümüze düştüğünde ve satır aralarını okuduğunuzda ilginç örtüşmeleri de hatırlıyorsunuz. Ve… yine ilginçtir; deneyimli gazeteci ve kimi yorumcular, gayet naif yaklaşıyorlar bazı haberlere. O haberlerden bazıları şunlar: Hakkında ‘Ev Hapsi’ kararı bulunan Kenan Tekdağ için yeniden gözaltı kararı…. Kullanımda olan banknotlarımızın bazıları üzerinde imzası bulunan; merkez bankası eski başkan yardımcısı Enver Şener’in tutuklanması… AKP kurucularından, yirmi beş ve yirmi altıncı dönemlerde İzmir milletvekili ve de Pınarhisar cezaevi günlerinden bu yana, Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ın yol ve dava arkadaşı Hüseyin Kocabıyık’ın tutuklanması ve AKP’nin kurucularından ve partinin MKYK üyelerinden Cüneyd Zapsu’nun yakalama emrinin ifadeye çağrılma olarak değiştirilmesi… (Barış Terkoğlu’nun haberi) TMSF tarafından el konulmadan önce; böylesi bir uygulamanın önüne geçmek için ‘ricacılar’ın saray’a ulaşamaması (iddia böyle) sonucu Can Holding’e kayyım tayin edilmesi… Holding sahibinin gözaltına alındıktan sonra verdiği ifadede: “Ciner medya grubunu satın almamız yönünde telkinleri olan ‘devlet büyüğü’ ve ‘üst düzey yetkililer’…” olarak tanımladığı insanlara rağmen süren tutukluluğu… ve diğer ‘kara para’ aklama operasyonları henüz mürekkebi kurumamış haberler…
“Türkiye’nin siyasi dengesi”
Yukarıda başlıklarından bahsettiğim haberlerin içeriğinden haberdar olmayanlarınız ‘Google’ aramasıyla kolayca ulaşabilir. Peki… bu taze haberlerden bendeniz; niye burada bahsediyorum ki? Söyleyeyim… Nevşin Mengü gibi gazetecilerin ve bazı siyasetçilerin yorumlarından farklı olarak, durum her haberle ilgili, aynı değil. Nevşin Mengü’nün mealen: “Cumhurbaşkanı, kim olursa olsun, üstüne gidilsin demiştir ve ard-arda gelen bu tutuklamalar da yapılmıştır.” şeklinde bir değerlendirmesi var ve başkaları için de böyle bir okuma var. Söz konusu bu haberlerin bazıları için gerçekten naif bir yorum olmuş… Bence; Türkiye’de dengeler, bir kez daha değiştirilmek üzere ve taşlar döşeniyor. Cumhurbaşkanı’nın üzerine gidilmesi talimatı verdiği pek çok husus olabilir. Ancak, artık son yirmi üç yıldır hepimiz öğrendik ki; siyaseten iktidarına veya partisine zarar verecek algı operasyonlarına kesinlikle izin vermez. Ama bu kez; ‘iktidar iradesi’ dışında başka bir irade tarafından döşenen taşlar vasıtasıyla, dengelerinde… iktidarında değişme vaktinin geldiği düşünülüyor olabilir. Yani… Bir zamanlar… Erbakan Hoca’nın dediği gibi: “kadayıfın altı’nın da kızartılması” süreci başlamıştır. Zira; bilerek ve isteyerek, sayın Cumhurbaşkanı; atamasını yaptığı, batılı çevrelerle, uluslararası ilişkilerinde kendisine köprü olan ve de, hapishane günlerinden öncesine dayanan dostluğu, dava ve yol arkadaşlığı olan… insanların başına gelenlere asla kayıtsız kalmaz.
‘vefa’
Çünkü; sayın Cumhurbaşkanı’nın kendisine; siyasi hayatı başlamazdan önceki ‘semt kültürü’nden de kaynaklanan kendisine insani yakınlığı oluşmuş (siyasi olarak durum farklı elbette) kimseye vefasızlık yaptığına tanık olmadık da duymadık da. ( “Yeliz” bile milletvekili yapıldı) Hal böyleyken… Siyaseten beraber yürüdükleri yol ve mesafeleri yokmuş gibi, liyakati, akademik bilgi ve entellektüel birikimleri ve de uluslararası tanınırlıklarıyla kendisine yakın olmayı hak etmiş bu insanların gördükleri bu muamele ” ‘hukukun üstünlüğü’ gereği herkese dokunulabilir.” diye de açıklanabilir mi? Maalesef hayır! (……: …… …)
İşte… Türkiye’mizde dengeler artık… Sayın Cumhurbaşkanı istedi diye değil, Sayın Cumhurbaşkanı’na rağmen değişecek gibi görünüyor. Bu haftanın son haberleri böylesi ‘okumalar’ da içeriyordu. Esen kalın!
